1980'lerin sonlarından günümüze kadar dünyanın farklı coğrafyalarında ve çeşitli dönemlerde neoliberal adaletsiz düzene karşı yerel direnişler ve mücadelelerin yükseldiğine tanık olundu. Bu mücadeleler, emekçi sınıflar açısından umut verici yerel başarılar elde etmiş olsa da, küresel kapitalist düzenin 2008 yılından beri içinde bulunduğu ve halen aşamadığı yapısal kriz sonucu artan baskı ve kontrol mekanizmaları bu başarıların sınırlı kalmasına neden oldu.

Pandemi sürecinde su yüzüne çıkan kapitalist düzenin sosyoekonomik enkazı, Ortadoğu ve Ukrayna başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde devam eden savaşlar, yoksul küresel güney ülkelerinden gelişmiş kuzey ülkelerine yönelik kitlesel göç hareketleri ve dünyayı ekolojik yıkıma sürükleyen küresel iklim krizi gibi nedenler, hem küresel hem de yerel düzeyde yeni mücadele alanları yarattı, ancak bu süreç aynı zamanda otoriter kapitalist yönetimlerin yükselişiyle karşılık buldu. Bu ikili dinamik, günümüz küresel düzeninde önemli bir gerilim noktası oluşturuyor.

Aşırı sağın merkezi yönetimlerde giderek artan biçimde dünya genelinde güç kazandığı içinden geçtiğimiz bu dönemde toplumcu belediyeciliğin olanaklarının yeniden tartışılması, farklı kentleşme ve yerel yönetim dinamiklerine sahip küresel kuzey ve küresel güney ülkeleri açısından önemli bir ihtiyaç haline geldi. 

Ekolojik, kentsel, ekonomik krizlerin iç içe geçerek çoklu krizlere dönüştüğü günümüz neoliberalizm koşullarında, dünyanın farklı bölgelerinde emekten ve halktan yana politikalar uygulamış ve hâlâ uygulamakta olan belediyelerin deneyimlerinden faydalanmak, tecrübelerinden öğrenmek, politika ve uygulamalarını tartışmak; toplumsal hareketlerin, kent hakkı ve müşterekler mücadelesi yürüten kesimlerin, dayanışma ağlarının, toplumsal cinsiyet platformlarının, ekoloji mücadelelerinin, dışlanan kültürel kimliklerin, emek-meslek örgütlerinin, sınıf hareketinin ve yerel yönetimlerin en büyük ihtiyacı durumuna gelmiştir. 

Bizler Türkiye’nin İzmir kentinde emekten ve halktan yana mücadele yürüten meslek örgütleri ve akademik dernekler olarak yukarıda saydığımız amaçlar çerçevesinde  Nisan 2025'de düzenleyeceğimiz ve iki gün sürecek olan Uluslararası Toplumcu Belediyecilik Sempozyumu’nda sizleri de aramızda görmekten memnuniyet duyarız.

​

                                                                                                                                                 Düzenleme Komitesi