​​

​

Bizler, mekânın toplumsal adalet, kent hakkı ve demokratik katılım ilkeleri doğrultusunda yeniden inşası için yıllardır kent suçlarına karşı mücadele eden meslek odaları ve akademik dernekler olarak, kentsel gelişimin ancak bütüncül, cinsiyet eşitlikçi, emekten yana ve ekolojik dengeyi gözeten planlama kararlarıyla sağlanabileceğine inanıyoruz. Kültürel ve doğal varlıkların korunmasının kentsel süreçlerde öncelikli bir yere sahip olması gerektiğini savunurken, bu mücadeleyi bilimsel bilgi ve etik sorumluluk çerçevesinde yürütüyoruz. Aynı zamanda, eşitlikçi ve katılımcı bir kent demokrasisi anlayışını benimsiyor, yurttaşların karar alma süreçlerine aktif katılımı için çalışmalar yürütüyoruz. Kentlerin kamusal niteliğinin ve müşterek alanların korunması konusunda kararlı bir duruş sergilerken, bu süreçlerde yerel yönetimlere de büyük sorumluluklar düştüğünün bilincindeyiz. Bu çerçevede, 2023 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz etkinliklerde, toplumcu belediyecilik anlayışını gündemde tutmak, bu alandaki politika ve uygulamaları yaygınlaştırmak amacıyla çalışmalarımıza devam ediyor, kentlerin rant ve piyasa merkezli değil toplum yararı temelinde yeniden şekillenmesine katkı sunmayı hedefliyoruz.